Belirtilen hareket noktalarından hareketle gece yolculuğumuz başlıyor.

2.GünTur Güzergahı

Sabah erken saatlerde Anadolu Selçuklu Devleti’nin Başkenti ve tarihin en büyük Aşk şehri KONYA’ya ulaşıyor ve kahvaltımızı yaparak güne başlıyoruz. Kahvaltının ardından ‘Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...’ dizeleriyle bizleri çağıran, Şems-i Tebrizi ile yakmış oldukları ateş asırlar boyunca insanların yüreğini ısıtan HZ MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ’nin türbesine gidiyoruz. Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe), Matbah-ı Şerif, Dervişhan Odaları, Gümüş Kapı, Neyzen Mezarlığı, Sabır Taşları, Mesnevi’nin ilk sayfası ve Şeb-i Arus Havuzu bugün müzeye dönüştürülmüş olan Mevlâna Celaleddin-i Rumi’nin Türbesi içerisinde göreceğimiz eserler olacaktır. Yol boyunca rehberlerimiz tarafından yapılacak anlatımlarla beraber çok daha anlamlı hale gelecek bu ziyaretimiz sırasında yer yer duygulanacak, yer yer hüzünlenecek ama sonunda fazlasıyla huzur bulacağımız bir ‘’Aşk’’a yolculuk yapmış olacağız. Hz. Mevlana’nın Türbesi’ni gezdikten sonra meşhur Konya Şekeri, Mevlevilik’le ve Konya’yla ilgili her türlü hediyelik ürünleri alabileceğiniz Konya Şekerlemecisi’nde alışverişimizi yapıyoruz. Sonrasında ise Mevlana’nın gidişinin ardından uğruna ‘’ Hamuş yani Öldüm ‘’ dediği Şems-i Tebrizi’nin türbesini ziyaret etmeye gidiyoruz. Şems-i Tebrizi’nin öldürülerek içine atıldığı kuyunun üzerine inşa edilmiş ŞEMS-İ TEBRİZİ camiinin içerisinde bulunan türbeyi ziyaret ettikten sonra Meram Bağları’na doğru yola çıkıyoruz. Konya şehir merkezine çok yakın bir yer olan MERAM BAĞLARI’nda Tavus Baba Türbesini ziyaret ediyoruz. Halk arasında dilek dilenirken tuz serpilmesinden dolayı TUZCU BABA olarak da bilinen türbeyi ziyaret edip Meram Bağlarının yeşilliğinde biraz soluklanıyoruz. Programımıza Konya’nın meşhur Bamya Çorbası, Tandır Kebabı, Etli Ekmek’i gibi güzel lezzetlerini tadabileceğimiz bir restoranda vereceğimiz öğle yemeği molamızla devam ediyoruz.  Yemeğin bitiminde ise Konya merkeze yakın ama farklı bir dokuya sahip, tarihi yapılarla dolu SİLLE KÖYÜ’ne geçiyoruz. Aya Helena Kilisesini ziyaret ettikten sonra Sille çayı kıyısında yürüyüş yaparak köy meydanına geçiyor ve günün yorgunluğunu köy kahvelerinde dinlenerek atıyoruz. Sille gezimizin ardından otelimize ulaşıyoruz. Dinlenme ve akşam yemeği sonrasında izleyen herkesin mutlak hayran olduğu MEVLEVİ SEMA TÖRENİnin yapılacağı Kültür Merkezine geçiyoruz. Her bir hareketin, her kıyafetin anlam taşıdığı ve dört bölümden oluşan Sema Töreni sırasında içimizi sonsuz bir huzur kaplayacak. Ney sesi ve semazenlerin Aşk İle Raksı esnasında kendimizi başka bir dünyada hissedeceğiz. Bu büyülü atmosferin ardından rehberimizin belirtmiş olduğu noktada buluşarak otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelimizde aldığımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimizle programımıza bambaşka bir lezzet katacak, bizi çok farklı bir iklime götürecek olan KONYA TROPİKAL KELEBEK BAHÇESİ’nigezmeye gidiyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek, Avrupa’nın ise en büyüğü  ve özel olarak tasarlanmış bu tropikal bahçede 15 türden fazla, binin üzerinde uçuşan rengarenk kelebekleri, envai çeşit tropikal bitkiyi, küçük şelalaeri görebilecek ve kendimizi adetaAmzon Ormanları’nda hissedeceğiz(EKSTRA olarak gerçekleşen bu gezimize katılmak istemeyen misafirlerimizi uygun bir noktada bırakıp daha sonra alacağız.). Bu keyifli geziden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış olan Konya’daki Selçuklu eserlerinin en güzel örneklerini görmeye başlıyoruz.Emir Celaleddin Karatay tarafından yaptırılan veCelaleddin Karatay’ın türbesinin de bulunduğu medrese günümüzde Çini Eserleri Müzesi olarak ziyaret edilebiliyor. Ziyaretimiz sırasındaKARATAY MEDRESESİniniçerisinde sergilenen Selçuklu çinileri ve Taç kapısındaki Rumi Sanatetkilerini görme fırsatı bulacağımız gibi özellikle Turkuaz ve Mavi çinilerle bezeli kubbesi gören herkesi büyüleyecektir. Karatay Medresesi gezimizi tamamladıktan sonra çok yakın mesafede bulunan bir başka Selçuklu şaheseri olan İnce Minareli Medreseyegeçiyoruz. Taç kapısındaki taş işçiliğinin inanılmaz detaylara ulaştığı ve taşların nakış gibi işlendiği İNCE MİNARELİ MEDRESEgünümüzde Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak ziyaret ediliyor. İçerisinde Selçuklu kartal kabartmaları, ahşap oymacılık sanatları olankakma ve kündekari teknikleri ile yapılmış inanılmaz detaylardan oluşan kapı ve pencere kanatları, Fars-Arap-Bizans-Türk etkilerinin bir arada bulunduğu kültürel izleri görebileceğimiz medrese ziyaretimiz sonrasında dünyanın en büyük kavşağı olarak kabul edilen ALAADDİN TEPESİ etrafında panoramik bir tur gerçekleştiriyoruz. Turumuz esnasında ALAADDİN CAMİİ,Selçuklu Saray kalıntıları ve 2. Rükneddin Kılıçarslan Köşküne ait kalıntıları göreceğiz. Panoramik turumuz sonrasında Mevlevi koleksiyonunun sergilendiğiElif – Vav- Hiçlik gibi özel sembollerin tanıtıldığı bir mağazada alışveriş yapma imkanı buluyoruz. Molamız sonrasındaAKŞEHİR’e doğru yola çıkıyoruz.AkşehirdeTürk edebiyatının ve geleneğinin en önemli mizah ustalarındanNASREDDİN HOCA’nıntürbesini ziyaret ediyoruz. ‘Yorgan gitti kavga bitti’, ‘Kazan doğurdu’gibi fıkraların baş kahramanı olanNasreddin Hocave hayatı ile ilgili bilgiler alıp türbeyi ziyaret ettikten sonra Afyon – Uşak  güzergahından İzmir'e ulaşıyoruz ve bir başka Cassia Tour organizasyonunda buluşmak üzere sizleri aldığımız noktalarda bırakarak vedalaşıyoruz.